Beta enfeksiyonu nedir?
Beta mikrobunun özellikleri ve bulaşma şekli.
Beta enfeksiyonu olarak bilinen hastalık A Grubu Beta Hemolitik Streptokok denilen bakterilerin yol açtığı bulaşıcı mikrobik bir hastalıktır. Bu bakteri, laboratuvarda mikroskop altında zincir şeklinde dizili olarak görünür. Beta mikrobu özellikle kış aylarında kapalı alanlarda bir arada yaşayan, çalışan kişilerde, 5-15 yaş arası öğrencilerde farenjit ve tonsillit denilen boğaz bademcik iltihaplanmalarına sebep olur. Hijyenik olarak hazırlanmamış dondurma gibi soğuk süt ürünleri ve diğer hijyenik olmayan soğuk içecekler enfeksiyon kaynağı olabilir. Boğaz iltihabı durumlarının yaklaşık % 10 u Beta mikrobu ile gerçekleşir. Beta mikrobu boğaz enfeksiyonundan bağımsız olarak sinüzit, orta kulak iltihabı, deri yumuşak doku iltihabı, kemik iltihabı (osteomiyelit), menenjit, rahim iltihabı (endometrit) ve zatürreye de sebep olabilir.
Okul çağındaki çocukların yaklaşık %10 unda hastalık belirtileri ortaya çıkmadan taşıyıcılık durumu söz konusudur. Taşıyıcılar kendileri boğaz iltihabı yaşamasa bile bulaştırıcı olabilirler.
Mikroplar insandan insana öksürük, aksırık ve benzeri solunum yolu ifrazatlarının havada asılı kalabilen damlacıkları ile bulaşır.
Figür 1: Beta mikrobunun elektron mikroskobu altında görünüşü.
Hastalığın belirti ve bulguları
Hastalığın ilk belirtileri boğaz ağrısı ve ateştir. 1-2 gün içerisinde yutkunma güçlüğü ve beslenme bozukluğu başlar. Ateş genelde ilk gün başlar ve 380 C derecenin üzerindedir. Hastada boğaz ağrısı ile birlikte özellikle çocuk hastalarda karın ağrısı, bulantı ve kusma gözlenebilir. Ağız içine bakılınca bademcik ve boğaz üzerinde beyaz lekelenmeler, şişlik ve kızarıklık bazı durumlarda da difteride olduğu gibi bademciğin üzerini kaplayan beyaz-gri bir zar tabakası görülebilir. Bununla birlikte hastanın boynunda ve çene altında ele gelen lenfadenopati denilen büyümüş lenf bezeleri hissedilebilir.
Figür 2: Bademcik iltihabı (Tonsillit). Bademcik üzerindeki beyaz lekeler, şiş ve kızarık bademcikler.
Beta enfeksiyonu teşhisi nasıl konulur?
Hastalığın tanısı şikayetler, muayene bulguları, kan testleri boğaz kültürü ile konulur. Boğaz kültürü hastanın boğazından salgı örneği alıp bu örneği bakterilerin üreyebileceği bir ortamda(besi yeri) çoğaltarak şüphelenilen mikrobun üreyip üremediğine bakılmasıdır. Boğaz kültürü yapılırken mikrobun hangi antibiyotiklere dayanıklı(dirençli) hangilerine dayanıksız(duyarlı) olduğu da incelenebilir. Boğaz kültürü özellikle taşıyıcılığın araştırılmasında önemlidir. Boğaz kültürü, uygulanabilen merkezlerde yeni gelişen enfeksiyonun türünün belirlenmesinde etkin bir yöntemdir.
Boğaz kültürü yapılmasa bile klinik muayene ve vücuttaki iltihabın bakteriyel (antibiyotiklere yanıt veren) olup olmadığı hakkında fikir veren kan testleri ile tanı konularak antibiyotik tedavisi başlanabilir. Mikrobun kesin tanısı için boğaz kültürü altın standart olsa da tedaviye başlayabilmek için olmazsa olmaz bir yöntem değildir.
Beta enfeksiyonu tedavisi nasıldır?
Destek tedavisi olarak odanın nemlendirilmesi, bol sıvı tüketilmesi, sulu yumuşak gıda tüketilmesi, ve istirahat önerilmektedir.Tanısı konulmuş hastalara ağızdan veya enjeksiyon şeklinde antibiyotik tedavisi ve ağrı kesici ateş düşürücü ilaçlar başlanacaktır. Antibiyotik tedavisi hasta iyileşmiş görünse bile 7-10 güne tamamlanmalıdır.Bademcik boğaz bölgesinde apse gelişmesi durumunda apsenin boşaltılması da gerekebilir.
Korunma ve tekrarlayan enfeksiyonların tedavisi nedir?
Enfeksiyonun önlenmesinde kesinleşmiş bir yöntem olmamakla birlikte boğaz enfeksiyonu olan bireylerden uzak durarak mikrop içeren damlacıklara maruziyet azaltılabilir. Hijyenik koşullarda hazırlanmış dondurma benzeri ürünlerin boğaz enfeksiyonu riskini arttırmadığı gösteren çalışmalar mevcuttur.
Başka sebeplerle açıklanamayan bir yılda 7 den fazla, ardışık 2 yılda yıllık 5 ten fazla, ardışık 3 yılda yıllık 3 ten fazla kere boğaz bademcik iltihabı geçiren hastalar “tekrarlayan bademcik iltihabı” hastası olarak kabul edilir. Bu hastalara tekrarlayan bademcik iltihabının risklerini ortadan kaldırmak, büyümüş bademciklere bağlı gelişen solunum sıkıntısını ortadan kaldırmak, tekrarlayan iltihaplara bağlı okuldan geri kalma, iş gücü kaybı, tedaviye ayrılan masraflar gibi ekonomik kayıpları azaltmak, sık ilaç kullanımını önlemek ve hayat kalitesini arttırmak gibi amaçlarla bademcik ameliyatı uygulanabilir.
Hastalığın yol açabileceği durumlar(komplikasyonlar)
Boğaz hastalığı günler içerisinde sinüzit, orta kulak iltihabı, zatürre hastalıklarına sebep olabilir . Bu durumlar bademcik enfeksiyonunun devamı olarak veya boğaz iltihabı olmadan da ortaya çıkabilirler.
Bazı hastalarda boğaz enfeksiyonunun 2. gününden sonra mikrobun salgılayabildiği toksinler neticesinde kırmızı deri döküntüleri ile seyreden bir tablo gelişebilir. Bu duruma Kızıl Hastalığı denir. Bu durum 1 hafta kadar sürebilir.
Beta enfeksiyonu geçiren hastaların bir kısmında hastalığın geçmesinden 2-12 hafta sonra ateşli eklem romatizması ve kalp iltihabını içeren Akut Romatizmal Ateş(ARA) denilen ve hastayı uzun yıllar boyunca etkileyen bir durum gelişebilir. Yine hastaların bir kısmında hastalık iyileştikten 2-12 hafta içerisinde gelişen ciddi, kalıcı olabilen böbrek iltihabı durumu gelişebilir. Halk arasında boğaz iltihabı kalbine vurmuş, eklemlerine vurmuş, böbreklerini çürütmüş denen durumlar bu komplikasyonlardır ve ciddi sağlık sorunlarıdırlar.
Figür 3: Kızıl hastalığının deri döküntüleri
Dikkat edilmesi gereken hususlar
Boğaz enfeksiyonu geçiren hastada tedavi başlanmış dahi olsa, deri döküntüsü, kulak ağrısı, koyu veya kanlı burun akıntısı, öksürük balgam, nefes darlığı, bulantı kusma, havale geçirme (nöbet), uykuya meyil, baş ense ağrısı, beslenememe, ses konuşma değişiklikleri gibi durumların gelişmesi halinde vakit geçirmeden tekrar sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Hastalık geçtikten sonraki 2-12 hafta içerisinde gelişebilecek, eklemlerde şişlik-ağrı, yürüme güçlüğü, bulantı kusma, halsizlik, idrara çıkamama, kanlı idrar yapma, aşırı halsizlik, çarpıntı, bayılma, göğüs ağrısı gibi durumlarda da yine vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı ve hastanın yakın geçmişte boğaz iltihabı geçirdiği bilgisi sağlık çalışanına bildirilmelidir.
Op.Dr.Mustafa Suphi Elbistanlı
Bakırköy Dr.Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
KBB Kliniği